İzmir Bornova Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne gönderilen karakulağın vücudunda herhangi bir yara izi bulunmadığı, ölü...
İzmir Bornova Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne gönderilen karakulağın vücudunda herhangi bir yara izi bulunmadığı, ölüm nedeninin incelemenin ardından anlaşılacağı kaydedildi. Çine'nin Doğanyurt Mahallesi'nde yaşayan çiftçi Ethem Hazar, geçen pazartesi günü akşam saatlerinde bir hayvanın ağılına girmeye çalıştığını fark etti. Başta kedi olduğunu sandığı ancak yabani bir yırtıcı olduğunu fark ettiği hayvana yaklaşamayan Hazar, bir süre pencereden izledi.
Korkup yanına gidemediği hayvanın ağıla girmeyi başaramayıp uzaklaştığını gören Hazar, ertesi gün öğlen arazisindeki dut ağacının altında bir hayvanın hareketsiz yattığını fark etti. Kontrol ettiği hayvanın nesli tükenme tehlikesi altındaki 'karakulak' olduğunu anlayan ve öldüğünü gören Hazar, arkadaşlarına haber verdi. Vücudunda herhangi bir yara izi bulunmadığı belirtilen karakulak, Çine İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne götürüldü. Dişi olduğu belirlenen karakulağı inceleyen Çine İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Veterineri Serkan Uğurel; nesli tükenme tehlikesi altında olan ve nadir görülen hayvanın ölü bulunmasının üzücü olduğunu söyledi.
VAHŞİ BİR TÜR
İzmir Bornova Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne gönderilen karakulağın ölüm nedenin inceleme sonrası belirleneceği kaydedildi. Karakulak Türkiye'de ender görülen kedilerden Karakulak (Caracal caracal), kedigiller (Felidae) familyasından vahşi bir hayvan türü. Dış görünümü ile vaşağa çok benzeyip Step vaşağı, Mısır vaşağı gibi adlarla da anılmış olsa da daha sonraları moleküler DNA çalışmaları ile, tamamen farklı bir tür olup Afrika altın kedisi ve Serval ile yakın akraba olduğu gösterilmiştir. Türkiye'de bulunan yabani kedilerden biridir. Türkçe isminden uyarlanma olan Latince ismi Caracal caracal, TÜBİTAK tarafından geliştirilen bilgisayar işletim sistemi Pardus 2007.2 sürümüne de adını vermiştir. Latince ismi Türkçeden gelmektedir. Orta Asya'daki Türkler tarafından kulak çevresindeki siyahlıktan ötürü bu şekilde adlandırılmıştır.
ORTA ASYA'DAN TÜRKLERLE YAYILDI
Yapılan araştırmalarda dünyaya Orta Asya 'dan Türkler ile yayıldığı kanıtlanmıştır. Karakulak'ın özellikleri Ortalama ağırlığı 7-9 kg, rekor ağırlığı 17,7 kg'dir. Gövdenin tam boyu 75-90 cm'dir. Bunun dışında 30-35 cm uzunluğunda bir kuyruğa sahiptir. Karakulak'ın kuyruğunun üst kısmında etrafında beyaz tüylerden oluşmuş püskül bulunan siyah bir çizgi vardır. Rengi genelde kahverengi tondadır ve üzerinde gri ya da beyaz benekler bulunur. Karakulağın kulaklarının ucunda sivri tüy kümecikleri vardır. Kulaklarının üst kısmının kenarları siyah tüylüdür.
KARAKULAK NASIL YAŞAR
Yetişkin karakulaklar çift halinde ya da tek başlarına yaşayabilirler. Erkek karakulaklar 19 ile 220 kilometrekare arası çok geniş alanlar üzerinde dolaşmaktadırlar. Dişi karakulak ise kendi bölgesi olup olmamasına bağlı olarak, 5 kilometrekare ile 57 kilometrekare arasında değişen, erkek karakulaklara göre çok daha küçük alanlarda yaşamaktadırlar. Dişiler aktif olarak diğer dişilere karşı kendi topraklarını savunurlar. Diğer kediler gibi karakulaklar da kendi alanlarını kokularıyla işaretlerler. Bu yöntemler görünür yerlerde dışkıları bırakma, çalılar üzerine idrar püskürme veya bir çukur içine günlükleri ya da arka ayakları ile yan yatıp bölgelerini işaretlemedir. Daha çok geceleri avlandığı için avlandığı pek sık görünmez. En çok tavşan, tarla faresi ve sincap gibi kemirgenleri avlar. Ender olarak da meyve yediği görülür. Hatta ceylan, antilop ve yavru deve kuşlarını avladığı görülebilir. Avladığı hayvanların iç organlarını yemezler.
Kendilerini gizlemekte ustadırlar, bir karakulak zemine karşı kendini dümdüz olabilir ve hareketsiz kalabilir, tüylerinin rengi onlara çok iyi bir kamuflaj sağlar sağlayabilir. Karakulaklar avlarının 5 metreye kadar yaklaşır ve sıçrayarak avlarını yakalamak için hamle yaparlar. Karakulaklarda diğer kediler gibi avlarını dişleriyle boğarak öldürürler. Büyük hayvanları pençeleri ile yan yatırırarak boğazından ısırırlarken, daha küçük avlarını ise enselerinde ısırarak öldürüler. Karakulaklar tek bir öğünde avlarının tüm etlerini tüketemezler. Özelliklede büyük avlarda daha sonra bitirmek için geri dönerler. Hatta bazılarının ağaçlarda avlarını gizlediği bile gözlemlenmiştir.
Kaynak: Ensonhaber
 |
| Nesli tükenen karakulak Aydın'da ölü bulundu |
 |
| Nesli tükenen karakulak Aydın'da ölü bulundu |
VAHŞİ BİR TÜR
İzmir Bornova Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne gönderilen karakulağın ölüm nedenin inceleme sonrası belirleneceği kaydedildi. Karakulak Türkiye'de ender görülen kedilerden Karakulak (Caracal caracal), kedigiller (Felidae) familyasından vahşi bir hayvan türü. Dış görünümü ile vaşağa çok benzeyip Step vaşağı, Mısır vaşağı gibi adlarla da anılmış olsa da daha sonraları moleküler DNA çalışmaları ile, tamamen farklı bir tür olup Afrika altın kedisi ve Serval ile yakın akraba olduğu gösterilmiştir. Türkiye'de bulunan yabani kedilerden biridir. Türkçe isminden uyarlanma olan Latince ismi Caracal caracal, TÜBİTAK tarafından geliştirilen bilgisayar işletim sistemi Pardus 2007.2 sürümüne de adını vermiştir. Latince ismi Türkçeden gelmektedir. Orta Asya'daki Türkler tarafından kulak çevresindeki siyahlıktan ötürü bu şekilde adlandırılmıştır.
ORTA ASYA'DAN TÜRKLERLE YAYILDI
Yapılan araştırmalarda dünyaya Orta Asya 'dan Türkler ile yayıldığı kanıtlanmıştır. Karakulak'ın özellikleri Ortalama ağırlığı 7-9 kg, rekor ağırlığı 17,7 kg'dir. Gövdenin tam boyu 75-90 cm'dir. Bunun dışında 30-35 cm uzunluğunda bir kuyruğa sahiptir. Karakulak'ın kuyruğunun üst kısmında etrafında beyaz tüylerden oluşmuş püskül bulunan siyah bir çizgi vardır. Rengi genelde kahverengi tondadır ve üzerinde gri ya da beyaz benekler bulunur. Karakulağın kulaklarının ucunda sivri tüy kümecikleri vardır. Kulaklarının üst kısmının kenarları siyah tüylüdür.
KARAKULAK NASIL YAŞAR
Yetişkin karakulaklar çift halinde ya da tek başlarına yaşayabilirler. Erkek karakulaklar 19 ile 220 kilometrekare arası çok geniş alanlar üzerinde dolaşmaktadırlar. Dişi karakulak ise kendi bölgesi olup olmamasına bağlı olarak, 5 kilometrekare ile 57 kilometrekare arasında değişen, erkek karakulaklara göre çok daha küçük alanlarda yaşamaktadırlar. Dişiler aktif olarak diğer dişilere karşı kendi topraklarını savunurlar. Diğer kediler gibi karakulaklar da kendi alanlarını kokularıyla işaretlerler. Bu yöntemler görünür yerlerde dışkıları bırakma, çalılar üzerine idrar püskürme veya bir çukur içine günlükleri ya da arka ayakları ile yan yatıp bölgelerini işaretlemedir. Daha çok geceleri avlandığı için avlandığı pek sık görünmez. En çok tavşan, tarla faresi ve sincap gibi kemirgenleri avlar. Ender olarak da meyve yediği görülür. Hatta ceylan, antilop ve yavru deve kuşlarını avladığı görülebilir. Avladığı hayvanların iç organlarını yemezler.
Kendilerini gizlemekte ustadırlar, bir karakulak zemine karşı kendini dümdüz olabilir ve hareketsiz kalabilir, tüylerinin rengi onlara çok iyi bir kamuflaj sağlar sağlayabilir. Karakulaklar avlarının 5 metreye kadar yaklaşır ve sıçrayarak avlarını yakalamak için hamle yaparlar. Karakulaklarda diğer kediler gibi avlarını dişleriyle boğarak öldürürler. Büyük hayvanları pençeleri ile yan yatırırarak boğazından ısırırlarken, daha küçük avlarını ise enselerinde ısırarak öldürüler. Karakulaklar tek bir öğünde avlarının tüm etlerini tüketemezler. Özelliklede büyük avlarda daha sonra bitirmek için geri dönerler. Hatta bazılarının ağaçlarda avlarını gizlediği bile gözlemlenmiştir.
Kaynak: Ensonhaber
Yorumlar